Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Yahya Kemal

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mhmt_arcn
Admin
Admin
mhmt_arcn


Erkek
Mesaj Sayısı : 143
Yaş : 33
Nerden : ANtalya
İş/Hobiler : Öğrenciyiz
Lakap : Mhmt_Arcn
Kayıt tarihi : 28/04/08

Yahya Kemal Empty
MesajKonu: Yahya Kemal   Yahya Kemal Icon_minitimePerş. Mayıs 01, 2008 10:57 pm

1884 yılında Üsküp 'te dünyaya gelmiştir. Asıl adı Ahmed Agâh'tır. İlköğrenimini Üsküp'te gördü. İstanbul Vefa Lisesi mezunudur. Başlangıçta Sultan II. Abdülhamit yönetimine karşı muhaliflerin safında yer alarak Paris'e gitti. Fransa 'da siyasal bilgiler okurken hocası Albert Sorrel'in etkisinde kaldı ve düşüncelerinde değişmeler oldu.

Fransa'da 9 yıl kaldı. Fransız Edebiyatı'nı ve edebiyatçılarını yakından tanıma imkânı buldu. Onlardan etkilendi. Doğu Dilleri Okulu'na devam ederek Arapça ve Farsça 'sını geliştirdi. Divan şiiri üzerinde yoğunlaştı.

1913 yılında İstanbul'a döndü. Darülfünûn'da tarih ve edebiyat dersleri okuttu. Gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Lozan Konferansı'na katıldı. 1923'te Urfa Milletvekili seçildi. Çeşitli ülkelerde diplomatik görevler alarak Türkiye'yi temsil etti. Yozgat, Tekirdağ ve İstanbul Milletvekilliği yaptı. Pakistan Büyükelçiliği görevindeyken emekli oldu (1949) ve yurda döndü.

Tedavi için Paris'e gitti. Bir yıl sonra da öldü (1958). Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en büyük temsilcilerinden birisidir. Edebiyata ilk atıldığı vakitler Bakî'nin bir taklitçisi olarak lanse edilmiştir ama onun sanat dehası daha sonra bu çevrede kendisinin çağında kendine özgü bir şair olduğunu kanıtlamıştır.

Edebiyat tarihi ve edebiyat tarihçileri "Dört Aruzcular" olarak adlandırılanlar içinde Tevfik Fikret, Mehmet Akif Ersoy ve Ahmet Haşim'in bulunduğu kavram ayrımı içine koymuştur. Şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmış olmasına rağmen tek bir şiiri bu konu da istisna olmuştur: O da, 11'lik hece vezniyle yazdığı Ok şiiridir. Klasik şiirimizin temel özelliklerine bağlı kalarak, kendine özgü bir şair olmuştur. San'atta ve edebiyatta millî ve manevî değerlere bağlı kalmıştır. Şiirlerinde görülen ritim ögesi daima aynı sürer. Kurduğu bu ritimde anlatmak istediği düşünce ya da his yavaş yavaş dizelere yayılmaya başlar ve her anlam ayrımında araya müziği bir perde gibi koyarak ses ve anlam kavramınının her ikisinin de birbiri içinde yitip gitmesini önler. Bunda o kadar başarılıdır ki Süleymaniye'de Bayram Sabahı adlı şiirinde okuyucuyu tarihi bir iklimin yanı sıra müzikal ve ruhî bir havaya sokar, bu havayı takiben de tarihi dekor ve değinişler okuyucuda manevi bir güç yaratır. Şiirlerinde zaman zaman hayranı olduğu Charles Baudaleire ve Arthur Rimbaud'nun etkisi görülmekle beraber Yahya Kemal neticede "Gemiler geçmeyen bir ummanda" kendi şairlik abidesini kurmuştur. Yahya Kemal'in şiirlerinde ne kadar zor bir çalışma verdiğinin bilinmesi gerekir. Hatta bazı şiirilerini 30 yıl gibi bir zamanda yazdığını söylediğinde bu konunun nedenini şiirlerinin vermek istediği anlamı tam vermesinin gerekli olduğunu söylemiştir. Edebiyat dünyasında Tevfik Fikret'le yaptığı kalem kavgası önemli yer tutar. Tevfik Fikret'in gerek İstanbul'a kızdığı ve nefret ettiği için gerekse 20. yüzyıl başlarındaki baskılı ve sıkıntılı dönem yüzünden İstanbul'u anlattığı ve ağır bir sövgü içeren "Sis" adlı şiirine karşılık Yahya Kemal buna çok sert bir şiiri olan "Siste Söyleniş" adlı şiiri yazarak aydın çevresine ve halka umut vermiştir. Yahya Kemal Beyatlı, ölümünden kısa bir süre önce şu beyti söylemiştir:

· Ölmek kaderde var; yaşayıp köhnemek hazin,

Buna bir çare yok mudur ya Rabbilâlemin?


Yahya Kemal Beyatlı, şiirde mükemmelliği aradığı için olsa gerek, yaşadığı sürece şiirlerini kitap hâline getirmemiş; ancak ölümünden sonra kurulan Yahya Kemal Enstitüsü'nün yardımı ile şiirleri kitap halinde basılmış; bir çoğu da başta Münir Nurettin Selçuk ve Osman Nihat Akın olmak üzere ünlü bestekârlar tarafından bestelenmiştir. Endülüs'te Raks, Aziz İstanbul, Geçmiş Yaz, Rindlerin Ölümü, Sessiz Gemi... gibi.




Yapıtları



Şiirleri

· Açık Deniz

· Akıncılar

· Akşam Mûsıkîsi

· Atik-Valde'den İnen Sokakta

· Bir Başka Tepeden

· Büyü Şiir

· Deniz Türküsü

· Duyuş ve Düşünüş

· Düşünce

· Endülüs'te Raks

· Erenköyü'nde Bahar

· Eylül Sonu

· Gece

· Gece Bestesi

· Geçmiş Yaz

· Güftesiz Beste

· Hayâl Beste

· Hayâl Şehir

· Itrî

· Kar Mûsıkîleri

· Koca Mustâpaşa

· Mehlika Sultan

· Mohaç Türküsü

· O Rüzgar

· Özleyen

· Rindlerin Akşamı

· Rindlerin Ölümü

· Rubai

· Sessiz Gemi

· Siste Söyleniş

· Sonbahar

· Telâkki

· Uçuş

· Vuslat



ESERLERİ

· Ruh Hali:

· Aziz İstanbul (1964)

· Eğil Dağlar (1966)

· Siyasi Hikayeler (1968)

· Siyasi ve Edebi Portreler (1968)

· Edebiyata Dair (1971)

· Çocukluğum Gençliğim Siyasi ve Edebi Hatıralarım (1973)

· Tarih Musahabeleri (1975)

· Mektuplar-Makaleler (1977)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mhmt_arcn
Admin
Admin
mhmt_arcn


Erkek
Mesaj Sayısı : 143
Yaş : 33
Nerden : ANtalya
İş/Hobiler : Öğrenciyiz
Lakap : Mhmt_Arcn
Kayıt tarihi : 28/04/08

Yahya Kemal Empty
MesajKonu: Mehmet Akif Ersoy   Yahya Kemal Icon_minitimePerş. Mayıs 01, 2008 10:58 pm

İstiklâl Marşımızın Şâiri Mehmed Âkif, büyük bir İslâm Şâiridir. O'na "Vatan Şairi" de diyebiliriz. Çünkü Âkif, Allah'a, Peygamber'e, Vatanı'na, Bayrağı'na ve Milleti'ne âşık bir vatanseverdi.

Mehmed Âkif, 1873 yılında İstanbul'da doğdu. Babası Tahir Efendi, Fatih müderris (profesör) lerindendi. Annesi Emine Şerife Hanım, Buharalı bir ailenin kızıydı. Âkif, ahlâkı ve inancı sağlam bir ailenin çocuğu olarak, aynı özellikleri taşıyan bir çevrede yetişti. Bu çevre İstanbul'un en dindar ve temiz semtlerinden biri olan Fatih'di.
Âkif, kitap ve defterle henüz dört yaşındayken tanıştı. Resmî öğrenimi ise Maarif Nezareti'ne (Millî Eğitim Bakanlığı) bağlı (ilk) okulla başladı. Bu okuldan sonra, Fatih Merkez Rüşdiyesi'ne (ortaokul) devam etti.
Rüştiye tahsili boyunca, babasından bilhassa lisan dersleri aldı. Arapça, Farsça ve Fransızca'yı edebiyatıyla beraber anlamaya başladı. Şiir sevgisi ve merakı da bu sıralarda uyandı.

Rüştiye'den sonra Mülkiye'ye (Siyasal Bilgiler Fakültesi) geçti. Mülkiye, o devrin en parlak öğrenim kurumu sayılıyordu. Âkif, Mülkiye'de okurken babası vefat etti, ayrıca evleri de bir yangında yok oldu. Maddî imkânsızlık yüzünden bu okulu yarıda bırakmak zorunda kalan Âkif, Baytar (Veteriner) okuluna kaydoldu. Bu yeni okulun mezunlarına daha iyi iş imkânları tanınıyordu. Baytar okulunu birincilikle bitiren Âkif, dört sene kadar Anadolu, Balkanlar, Arabistan ve Arnavutluk'ta dolaştı; mesleğiyle ilgili inceleme ve araştırmalarda bulundu. Gezdiği yerlerde halkla sıcak bir kaynaşma sağladı.

İstanbul'a döndüğü zaman, Halkalı Ziraat Okulu'nda kitabet (kompozisyon), Üniversite'de edebiyat dersleri verdi. Ayrıca Dârü'l-Edeb isimli okulda da öğretmenlik yaptı.

Mehmed Âkif ömrü boyunca çalıştı, çabaladı, mücadele etti. Dinlenmeden, yorulmadan iman ve vatan sevgisiyle coştu, çevresindekileri de çoşturdu. Âkif, büyük bir vatan şairi olduğu gibi, büyük bir İslâm bilginidir. O'nun birçok üstün nitelikleri vardır. Âkif, tam manâsıyla bir İslâm kahramanıdır. Âkif'in bitmez, tükenmez bir sabrı, çelik gibi bir iradesi, eğilmez bir başı, boğulmaz bir sesi ve kısılmaz bir nefesi vardır. O doğruluğun ve fedakârlığın simgesidir.

Mehmed Âkif, derin tefekkürü olan güçlü bir şâirdi. Şiirdeki gücünün ve etkileyiciliğinin en önemli bir sebebi de, yazdıklarındaki samimiyetiydi. O'nun şiirinde şahsî dertleri, özel meseleleri yoktur. Hep umumî olan dertlerle dertlenmiş; milletinin duygu, düşünce ve problemlerine tercüman olmaya çalışmıştır. Bu bakımdan da şiirlerinde bol bol gözyaşı, ağıt, kahır ve sitem vardır. Âkif'i üzen birçok millî mesele, maalesef bugün de varlığını sürdürmektedir. İşte bu sebeple Âkif'in yazdıkları eskimemiştir. Tam aksine, değerlerini daha da artırarak korumaktadır. Âkif, âdeta sadece yaşadığı günleri ve dünleri değil de, bugünleri, hatta gelecek günleri anlatmıştır.

Âkif, çok yönlü bir insandır. Her şeyden önce sağlam bir karakter adamıdır. Dürüsttür. Vefalıdır. Sözünün eridir. İnançlarına sımsıkı bağlı bir insandır. Hem Batı, hem de Doğu klasiklerini ilk kaynaklarından okuyan, aynı zamanda da Kur'an-ı Kerim'i tefsir edebilecek dinî ilimlere vâkıf bir aydındır. Yazdıklarını yaşayan bir dürüstlük sembolüdür.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
cgokhans
Kurucu
Kurucu
cgokhans


Erkek
Mesaj Sayısı : 543
Yaş : 34
Nerden : Antalya
İş/Hobiler : Öğrenci
Lakap : Gökhan
Ruh Halim : Yahya Kemal Karizm10
Kayıt tarihi : 28/04/08

Yahya Kemal Empty
MesajKonu: Geri: Yahya Kemal   Yahya Kemal Icon_minitimePerş. Mayıs 01, 2008 11:52 pm

Eline sağlık. Ödevi aramaya gerek kalmadı. Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ardaturan.forum0.biz/
 
Yahya Kemal
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Eğitim-Öğretim :: Ders Notları-
Buraya geçin: