Bozkurt Destanı'nda da diğer birçok destanda da bozkurt motifi belirtildiği gibi, Türkler Tengri'nin göndermiş olduğu bir dişi bozkurt ile ilk Türk'ün (Nuh Aleyhiselamın oğlu Yasef�in oğlu Türk�ün) soyundan geldiklerine inanıyorlardı.
Bozkurt'un Türklerin ulusal sembolü olmasının bir nedeni de Bozkurt'un her zaman özgür olmasıdır. Türkler özgürlüğe çok önem verdikleri için, kendilerini Bozkurt ile özleştirmişlerdir. Türklerin Aile yapılarından savaşçı geleneklerine kadar yaşam biçimleri Bozkurdun yaşam biçimiyle örtüşmektedir.
Andası Borçu� dan Timuçin�in (Cengiz Han) bozkurtları şöyle anlattığını biliyoruz; �� Köpekler suyu içerken gürültü çıkarır, korkunca havlar, darbe alınca da inler. Oysa bozkurtlar, suyu sessizce emer, ay ışığında aşkını ulur,ölüm karşısında şikayet etmez,özgürlüğünü pazarlık konusu yapmaktansa ölmeyi yeğeler.��
Türklerin tarihte Bozkurt'u her zaman kutsal saydıklarını görebiliyoruz. Zira Kök Türklerin bayrağı mavi rengin (mavi, Kök Tengri'yi temsil etmektedir) üzerinde Bozkurt başıydı. Ayrıca, bugünkü Türk Dünyası'ndaki bazı özerk cumhuriyetler de bayraklarında Bozkurt'u kullanmaktadırlar.
Bozkurt, bugün Türk milliyetçiliğinin sembolüdür.