Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 DEVAMI111111111111111111

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
wuslat_sal
Admin
Admin
wuslat_sal


Kadın
Mesaj Sayısı : 427
Yaş : 32
Nerden : urfa:D:D
Ruh Halim : DEVAMI111111111111111111 Delibo10
Kayıt tarihi : 30/04/08

DEVAMI111111111111111111 Empty
MesajKonu: DEVAMI111111111111111111   DEVAMI111111111111111111 Icon_minitimeCuma Haz. 20, 2008 9:47 pm

Annesi Hadiye hanım ve babası Sami beyin ikinci çocukları Serap doğduğu zaman, herkes kızın yine anne tarafına çekmesine çok sevinmişti. Çünkü, Ege'li küçük bir kasabada doğup büyüyen Hadiye hanımın ailesindeki herkes yeşil gözlü ve sarışındı, beyaz, duru teniyle bu bebek de minik bir meleğe benziyordu.
HADİYE: Allah’ım şu zümrüt yeşili gözlere bak Sami!..Maşallah!..
SAMİ: Eyvah…büyüyünce çok canlar yakacak bu kız!.Serap gibi bir şey bu ya..
HADİYE: Ah, hayatım kızımızın ismi Serap olsun!...
Hadiye hanım ve Sami bey, güzel bebeklerinin büyüyünce çok güzel bir kadın olacağını doğru tahmin etmişlerdi ama tahmin etmedikleri ve hiç akıllarına getirmedikleri bir şey güzel kızlarının erkeklerin yanına bile yaklaşmaya korktuğu, azılı ve ünlü bir feminist olacağıydı.
Basın yayın yüksek okulunu bitirince, hemen bir gazetede staja başlayan Serap, birkaç yıl sonra sivri diliyle, feminist fikirleriyle, bilgisiyle gazetenin en popüler köşe yazarı oldu, gazetedeki köşesine fotoğraf koymayı reddetti, çünkü fiziksel özellikleriyle dikkat çekmek istemiyordu.
Başka bir gazetenin oldukça ünlü başka bir yazarı olan Mehmet Foçalı’yla takışmakta gecikmediler, artık ikisi birbirlerini hiç tanımadan resmen düşman olmuşlardı. Serap, sevgili babasını kanserden kaybettikten sonra annesiyle baş başa oturmaya başladılar, ablası evlenip yuvadan uçmuştu.O sabah yine ana-kız kahvaltı ederken, Serap, çayını yudumlarken, elinde Mehmet Foçalı’nın köşesini okuyordu.
HADİYE: Kızım şu adamın yazısını okuma, bırak! Sonra sinirlerin bozuluyor, kahvaltını bitirmiyorsun!..
SERAP: Aman anne! Bir, iki kez İsrail'de çatışmalarda resim çekti diye, kendini Indiana Jones sanan, salak maço yüzünden kahvaltımı filan ihmal etmem merak etme, bak! bak! yine ne yazmış benim için:
"24Saat gazetesinin cadaloz feministinin köşesinde neden bir resmini göremiyoruz? Çok çirkin olduğu için olmasın sakın! Yahu niye tüm feministler çirkin olur, şöyle güzel bir kadının feminist olduğunu hiç duymadım...erkekler kendileriyle, ilgilenmeyince, evde kalan tüm çirkin kızlar feminist oluyor yaa şimdi ben bu yazıyı yazdım diye bu cadı Serap Arda beni büyüyle kurbağa filan yapmasın!"
Aman ne komik! Görüyor musun anne!
HADİYE: Kızım ben de sana kaç kez demedim mi, köşene güzel bir resmini koy, o da görsün gününü!
SERAP: Hayır!..hiç gerek yok..onun lafıyla hareket etmiş olurum, o yüzden asla resmimi koymayacağım…
HADİYE: Eh, sen bilirsin…ver fincanını da çay koyayım…
SERAP: Yarın için öyle zehir zemberek bir yazı hazırlıyorum ki, Mehmet beyefendi okuyunca mosmor olacak hahahaha…beklesin azıcık..cadaloz feministi gösteririm ben ona! Benim gibi bir feminstle uğraştığına pişman edeceğim!..
Serap’ın zümrüt gözleri, tehlikeli ışıltılarla parladı, Gerçekler gazetesinin köşe yazarı Mehmet Foçalı’ya gününü gösterecekti ama aylardır birbirleriyle adeta savaş halinde olan iki gazeteci doğruyu söylemek gerekirse, birbirini altedemiyorlardı, Serap’ın köşesinin ismi “Acıbiber”di..Mehmet Foçalı ise önceden 'Siyaset Çorbası' olan ve esprili yazılar yazan köşesinin ismini, sırf rakibi Serap'a inat “Maço Köşe” olarak değiştirmişti!
İki yazarın da hayli kabarık bir okur kitlesi vardı, kimileri Serap’ı, kimileri Mehmet’i tutuyordu. Bazı okurların gazeteyi alınca ilk işi onların köşelerini okumaktı..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
DEVAMI111111111111111111
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Eğlence :: Hikaye :: Hikayeler-
Buraya geçin: