Recep bey, uzun yıllar TCDD’de makinistlik yapmış, emekli olmuştu, gelinlerinin başına gelen üzücü olaydan sonra, artık bütün günlerini oğulları ve biricik torunlarıyla geçiriyorlardı ve hallerinden çok memnundular. Torunları onları adeta hayata bağlıyor, sanki gençleştiriyordu. Yaşlı karı-koca birlikte pembe dizi seyretmeyi de seviyorlar ve Zeynep’in okul dönüşünü sabırsızlıkla bekliyorlardı, karısı bir yandan dizi bakarken, bir yandan bir kanepeye eski bir gazete serip, üzerinde fasulye, pirinç ayıklayarak öğle yemeğini hazırlardı…onlar sabahki Brezilya dizisine başlarken, Mehmet kızını okulun kapısında bırakmış, gazeteye gitmek üzere otobana çıkmıştı..güzel, bulutsuz, masmavi bir bahar günüydü ve Mehmet, arabasının teybinde çalan A Man and A Woman filmin romantik müziğine eşlik ediyordu: A man and woman in the night in the lonley night la la la la la…
Birden yol kenarına park etmiş, daha doğrusu lastiği patlamış küçük arabayı fark etti...sarışın at kuyruğu saçlı, uzun boylu bir kadın arkası Mehmet’e dönük olarak, bagajı açmış yedek lastiği dışarı çıkarmaya çalışıyordu.
SERAP: (kendi kendine) Öfff!...nerden patladı bu lastik şimdi yahu!...işe geç kalacağım!...
Serap, lastiği arabadan çıkartma işine kendini o kadar vermiştir ki, Mehmet’in de kenara park ettiğini ve ona yardıma geldiğini fark etmez bile, birden yanıbaşında bir ses duyunca, bakar ve karşısında ilk defa kendisinden uzun boylu, Harrison Ford'a benzeyen, sevimli sevimli gülümseyen, genç bir adam görünce şaşırır..Mehmet, lastiğe uzanır…
MEHMET: Bir Dakka müsaade edin...koca şehirde hiç centilmen kalmamış anlaşılan!..
SERAP (espri hoşuna gider) a…aslında ben gayet iyi lastik değiştirebilirim ama teşekkürler..
MEHMET: (bir yandan lastiği değiştirmeye koyulurken) Sahi mi? Kendi arabasının lastiğini değiştirmeyi bilen bir kadınla daha önce tanışmamıştım..
SERAP: Ha, ha…sahi mi?
MEHMET: İnanın öyle..
Bu arada her ikisi de içinden birbirleri hakkında şöyle düşünmektedirler:
MEHMET: (içinden) Allah’ım sabah sabah karşıma bu afeti boşuna çıkarmamışsındır değil mi! Çarpıldım ya! İnşallah parmağında yüzük yoktur… çaktırmadan bakmalı…
Konu: DEVAM3333333333 
Cuma Haz. 20, 2008 9:49 pm
