SERAP: (kendi kendine)“ Bu paparazzi bozuntusu, nasılsa akşama kadar kafeden ayrılmaz, eve gidip resimleri bilgisayara aktarana kadar vaktim var…bi dakka, eve değil de Işıl’lara gitsem daha iyi olacak, planım için peruk lazım, onda bol bol vardır, ne de olsa tiyatro oyuncusu…hemen arayayım inşallah evdedir…”
Serap tiyatro oyuncusu sevgili arkadaşı Işıl’ı cepten aramaya koyulurken, Mehmet de arabada eve doğru yol almaktadır..ıslak mendille tek eliyle arada yüzünü, gözünü pasta kremalarından silmeye çalışır…
MEHMET: (kendi kendine) Allah’ım sen sabır ver, sabah aşık olduğum kadın Serap Arda olmasa olmaz mıydı? Of…ne diyorum ben! Ya, kadın haklı ama! nerden bileyim bu kadar güzel olduğunu! Kahretsin, koca şehirde aşık olacak başka kadın kalmamış gibi sen git Serap Arda’ya aşık ol! Bu aşk başlamadan bitti! Bitmek zorunda!..
Bir saat sonra Serap, Işıl’ın evindedir, duşunu almış, beyaz bir bornoz giymiş, saçlarını da havluya sarmış, ayaklarını sehpaya uzatmış dinlenmektedir, Işıl da hemen yanında merakla olanları dinlemektedir. Işıl gözlüklü, kıvırcık saçlı, hafif tombul, sempatik bir kızdır, tiyatro oyuncusudur ve bir gün ünlü bir oyuncu olmayı ummaktadır.